Skip to main content

Festivalin son gününün ilk konukları TRT Erzurum radyosundan Ayça Alemdar, Feyza Yılmaz, İsmail Bingöl, Alev Devrim Altun ve Yıldıray Yıldız oldu. Konuklar, sahnede “Yerelde Kamu Yayıncılığı” konulu bir söyleşi gerçekleştirdi. Oturumun moderatörlüğünü TRT Erzurum Bölge Müdürü Ayça Alemdar üstlendi.

Böyle bir organizasyonda öğrencilerle birlikte olduğu için mutlu olduğunu belirten TRT Erzurum Radyosu Müdürü Feyza Yılmaz, Erzurum’da radyo tarihi hakkında konuşma yaptı. TRT Radyosu’nun ilk kadın radyocusu olarak tarihe geçen Yılmaz, “Hedefleriniz uğrunda staj yaptığınız yer çok önemli. Staj yapılan yerin, alanın tüm imkanlarını kullanın” sözlerine yer verdi.

TRT Erzurum radyosunun ilk sağlık yayınını Doktor Haydar Dümen’in gerçekleştirdiğini söyleyen Yılmaz, TRT radyosunu sorumluluklarını şu şekilde anlattı:

“Yaptığımız iş, kamu yayıncılığı ama gönül bağıyla yayın yapıyoruz. Bizim insana dokunmak gibi bir amacımız var. Biz yayınlarımızı toplumun her kesiminin derdiyle dertlenmek amacıyla yapıyoruz. Erzurum radyosunun en büyük isteği hedef kitlenin sorunlarını çözmeye çalışırken eğlendirmek. TRT’nin en önemli görevlerinden biri Türk kültürünü nesilden nesile aktarmak. Eskiden salonların baş köşesini kaplayan radyolar günümüzde telefonlarda yer alıyor. Artık radyo yayıncıları teknolojik gelişmeleri takip ederek kendini güncelliyor. Hayatta ses var oldukça radyo yayıncılığı devam edecektir.”

TRT Erzurum radyosunun 35 yıllık görevlisi olduğunu belirten program yapımcısı İsmail Bingöl, iletişim fakültesinde okumanın öneminden bahsetti. Bingöl, “Mesleği bilmek, bir şey öğrenmek ya da öğretmek kolay değil. Okumak, kurs almakla bu işi yapamazsınız. Hayatınızı yayıncılığa göre tanzim etmeniz gerek. Geceli gündüzlü çalışmanız sizi iyi yerlere ulaştırır” dedi.

Bingöl, günümüz yayıncılarına, “Nefes kontrolü yapamayan adamlar mikrofon başında oturuyor” sözleriyle eleştiri yaptı. Bingöl, “Hayat iki şeyle var olur; ilgi ve bilgiyle iyi yerlere gelebilirsiniz. Tek başına biri yeterli olmaz. Yolunuz mutlaka kitaptan, gazeteden ve dergiden geçmeli. Dil öğrenmeye zaman ayırmıyorsan gelecek kaygısı taşımak anlamsız. Çünkü kendi üzerimize düşeni yapmamız gerekiyor. Gazeteci ve radyocu bunları yapmadıktan sonra mesleğinde başarılı olamaz. Bugün yanlış yayınlarla insanımızın hayatını mahvedip toplumumuzu, geleceğimizi öldürüyoruz. Oku ki, çözülsün yumak. Tüm meslekler için geçerli bir kural bu” ifadelerini kullandı.

Bingöl, sözlerini bitirirken, radyoculuğun önemli olduğunu ve önemini hiç kaybetmemesi gerektiğini vurguladı.

Alev Devrim Altun, sözlerine, dünyanın en güzel işlerinden birinin radyoculuk olduğunu söyleyerek başladı. “Yerel olmadan evrensel olamaz. Dinleyici bizim için tüketici değil vatandaş” sözleriyle meslek ilkesini özetleyen Altun, “Radyoculukla hayal gücüne hitap ediyoruz, hedef kitlemizi iyi tanımaya çalışıyoruz” dedi

TRT Erzurum radyosunun duayen sunucu ve spikeri Yıldıray Yıldız, “Bizler radyocuyuz, mikrofonu sevdiğimiz için çok konuşabiliyoruz. TRT; bir kültür, bir okul ve bu milletin hafızasıdır. Yayın esnasında herhangi bir sorunda tedbirli olmamız ve yayını sürdürmemiz çok önemli. Akışlarımızda ve yayınlarımızda milli hassasiyetlere dikkat ediyoruz. TRT Erzurum radyosu dünyada yapılmamışları yapan bir kurumdur” sözleriyle oturuma son verildi.

Günün son söyleşisini sinema, dizi ve tiyatro oyuncusu Ahmet Yenilmez ve yönetmen Mustafa Yılmaz, “Sinema, Toplumsal Hayat ve Hassasiyetler” üzerine gerçekleştirdi. Moderatörlüğünü Araştırma Görevlisi Dr. Hakan Ün’ün yaptığı oturumda oyuncu Ahmet Yenilmez sözlerine şöyle başladı:

“Hiçbir sanatçının ben açım, ben işsizim demesini kabul etmiyorum. Sanatçıyı var eden derdidir. Eğer bir sanatçı aç olduğunu söylerse şöhret ve para peşindedir. Eğer Türkiye Cumhuriyeti’ni anlayacaksanız Erzurum Kongresi’ni anlamak zorundasınız. Atatürk Üniversitesi bu festival ile farkını tüm dünyaya gösterdi. Romanı yazılmamış bir filmi çekemezsiniz, tiyatroya uyarlayamazsınız. Sanat ümidi taze tutar. İman erinin en büyük hazinesi umuttur.”

Mustafa Yıldız ise halihazırda Atatürk Üniversitesi öğrencisi olduğunu hatırlatarak sözlerine başladı. Erzurum’u konu alan bir projenin müjdesini veren Yıldız, “Erzurum Kongresi’nin filmini çekeceğiz, mekân arıyoruz. Sizlerle proje kapsamında bir araya gelmek isterim. Bu toprakların hikayelerini tüm dünyaya duyurmak istiyoruz.” dedi.

Söyleşinin ardından, 18. Uluslararası Kar Film Festivali ödül töreni ve fotoğraf çekimi yapıldı. Törende farklı dallarda derece alan eserlere ödülleri takdim edildi.

Kurmaca film kategorisinde Muhammed Zahit Çetinkaya “Para Adam”, Kamu spotunda Ayşe Kaya “Kades”, senaryo dalında Buğra Mert Alkayalar, “İstasyon İnsanları”, deneysel film kategorisinde Onurhan Çallar “Hegemony”, belgesel film dalında Hayriye Savaşçıoğlu “Yüzyıldır Açılmamıs Mektuplar” eserleriyle birinci oldular. Son olarak jüri özel ödüllerini, animasyon film kategorisinde “Happy Farm Friends” eseriyle Dilara Çalışkan ve reklam kategorisinde “David Walker” adlı eseriyle Nihat Öztürk Ünal aldı.

Azerbaycan’dan gelen misafirler tarafından Atatürk Üniversitesi Rektörü Ömer Çomaklı, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Yılmaz, İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Abdulkadir Atik, yine İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Elif Küçük Durur ve Dr. Öğr. Üyesi Semra Kotan’a da sahnede ödülleri takdim edildi.

Festival, Azerbaycan ezgilerinin dinleyicilerle buluştuğu konser ile son buldu. Sanatçılar, Aygün Rehimli Akababa, tarda Yusuf Altun, akordeonda Emre Solmaz ve ritimde Uğur Toraman’ın eşsiz müzik ziyafetiyle kapanış yapıldı.

 

 

Duyuru


19. Uluslararası Kar Film Festivali kapsamında düzenlenen Kısa Film Yarışmasının sonuçları açıklandı.

Sonuçlar için tıklayınız.

This will close in 20 seconds